Afrikaans
Arabic
Basque
Bengali
Bulgarian
Catalan
Chinese Traditional
Czech
Danish
Dutch
English
Filipino
Finnish
French
Galician
German
Greek
Gujarati
Hebrew
Hindi
Hungarian
Icelandic
Indonesian
Italian
Japanese
Kannada
Korean
Latvian
Lithuanian
Malay
Malayalam
Marathi
Norwegian
Polish
Portuguese
Punjabi
Romanian
Russian
Serbian
Slovak
Spanish
Swedish
Tamil
Telugu
Thai
Turkish
Ukrainian
Vietnamese
Home
About
Contact Us
Home
>
How to Pronounce Turkish Words
>
Page 14
Browse Turkish Words in our Pronunciation Dictionary. Page 14
bir sonuca varmak
bir soru sor
Bir sorun mu var?
bir soruna neden olmak
bir sorunla uğraşmak
bir sorunu ele almak
bir soruşturma tutun
bir soruya cevap ver
bir sözleşmeyi feshetmek
bir suç işlemek
Bir suçu çözmek
bir süre
bir süre için
bir süreç başlatmak
bir süreci tarif etmek
bir sürü paraya değer
bir takımı yenmek
Bir Taksi Çağırmak
Bir taraftan
bir tarz benimsemek
Bir teklif yapmak
Bir teklifi reddetmek
bir teste başarısız olmak
bir testi geçmek
bir top yakala
Bir toplantıya başkanlık etmek
Bir toplantıyı kapat
Bir tuşa bas
Bir yaklaşım benimsemek
Bir yaklaşım geliştirmek
bir yalan söyle
bir yarım
Bir yasayı
bir yerde
bir yetenek geliştirmek
Bir yıl önce
bir yol bul
Bir yöne odaklanmak
Bir yöntem geliştirmek
bir yöntemi tarif etmek
Bir yükümlülüğü yerine getirmek
bir yükümlülüğüm var
Bir zam almak
bir zamanlar
bira
bira fabrikası
bira üreticisi
birahane
biraz
biraz antrenman yap
biraz bozuk param var
Biraz daha ister misin?
Biraz daha iyi
biraz daha yüksek
biraz dinlen
Biraz geç kalıyorum
Biraz İngilizce konuşurum
biraz konuş
biraz para bozdurmak istiyorum
biraz para çekmek istiyorum
Biraz para ödünç alabilir miyim?
Biraz şarap istermisin?
Biraz su ister misiniz?
biraz su istiyorum lütfen
biraz uyu
birbiri ardına
birbirimize yapışalım
birbirine bağlamak
birbirine bağlı
birbirine geçirmek
birbirine göre
Birbirine yakın
birbirine yapışmak
birbirini dışlayan
Birbirinizi nasıl tanıyorsunuz?
Birbirinizi tanıyor musunuz?
birbiriyle ilişkili
birçok
Birçok insan
birden
birdenbire
bire bir aynı
birebir aynı
bireycilik
bireysel
bireysel bazda
bireysel çalışma
bireysel haklar
Bireysel ihtiyaçlar
bireysel olarak
Bireysel sorumluluk
bireysellik
biri
biricik
birikim
birikmiş
birikmiş iş
biriktirme
biriktirmek
birim
Birinci
birinci nesil
birinci sınıf
birinci sınıf öğrencisi
Birincil amaç
Birincil bakım
birincil kaynak
Birincil odak
Birini bekletmek
Birini mi bekliyorsun?
birinin aklından geçmek
birinin dikkatini çekmek
Birinin kalbini kırmak
birinin yardımına gel
birinin yerini almak
birisi
Biriyle iş yapmak
biriyle randevuya çıkmak
birkaç dakika
Birkaç dakika sonra görüşürüz
birkaç gün
birkaç saat
birkaç saniye
birkaç sene
Birleşik
Birleşik Arap Emirlikleri
birleşik çabalar
Birleşik devletlere hoşgeldiniz
Birleşik etki
Birleşik Krallık (Birleşik Krallık)
birleşme
birleşmek
birleşmiş
birleştirilmiş
birleştirme
birleştirmek
birlik
birlikte
birlikte çalışabilirlik
Birlikte çalışıyoruz
Birlikte evrim
birlikte evrimleşmek
birlikte evrimsel
birlikte liseye gittik
birlikte şarkı söyle
birlikte sonsuza
Birlikte üniversiteye gittik
birlikte üretmek
birlikte yaşama
birlikte yaşamak
birliktelik
Birmanya
bis
biseksüel
bisiklet
bisiklet sürmek
bisikletçi
bisikletçilik
Bişkek
bisküvi
Bissau
bistro
bit
bit pazarı
bitik
bitirme
bitirmek
bitiş çizgisi
bitiş noktası
bitiş tarihi
bitişik
bitişiklik
bitki
bitki örtüsü
bitki özü
bitkin
bitkinlik
bitkisel
bitlerini ayıklamak
bitmemiş
bitmeyen
bitmiş
bitter çikolata
Bitti
bitümlü
biyografi
biyografi yazarı
biyografik
biyokimyacı
biyolog
Biyoloji
biyolojik
biyolojik baba
biyolojik bilim
biyolojik çeşitlilik
biyolojik kirlenme
biyolojik olarak parçalanabilir
biyolojik savaş
biyolojik seks
biyom
previous
10
11
12
13
14
15
16
17
18
next