Home>How to Pronounce Turkish Words>Page 97

Browse Turkish Words in our Pronunciation Dictionary. Page 97

yeniden dağıtım
yeniden değerlendirme
yeniden değerlendirmek
yeniden dekore etmek
yeniden dene
yeniden doğuş
yeniden doldurmak
yeniden düşünmek
yeniden düzenleme
yeniden düzenlemek
yeniden düzenlendi
yeniden ele geçirmek
yeniden etkinleştir
Yeniden evlenmek
yeniden geliştirme
yeniden geliştirmek
yeniden gönder
Yeniden gönderilen
yeniden gözden geçirmek
yeniden hesaplama
yeniden hesaplamak
yeniden ifade etmek
yeniden incelemek
yeniden inşa etmek
yeniden isimlendirmek
yeniden işleme
Yeniden işleme tesisi
yeniden katılmak
yeniden kazanmak
yeniden kullanılabilir
yeniden kullanmak
yeniden okumak
yeniden oluşturmak
yeniden ortaya çıkmak
yeniden oturtmak
yeniden planlamak
yeniden satış
yeniden saymak
yeniden seçmek
yeniden silahlanma
yeniden tanımla
yeniden tasarlamak
yeniden yapılandırma
yeniden yapılanma
yeniden yapmak
yeniden yaratma
yeniden yaratmak
yeniden yazmak
yeniden yerleşim
yeniden yerleştirmek
yenidoğan
yenidoğan uzmanı
yenik düşmek
Yenile
yenilebilir
yenileme
yenilemek
yenilenebilir
yenilenebilir enerji
yenilenmiş
yenilgiyi kabul et
yenilgiyi kabul etmek
yenilik
yenilik yapmak
yenilikçi
yenilmez
yenisiyle değiştirme
yenmek
yenmez
yer
yer açmak
yer adı
yer almak
yer altı mezarı
yer çekimi
yer değiştirme
yer değiştirmek
yer fıstığı
yer imi
Yer kaplamak
yer mantarı
yeraltı
yerbilimci
yerçekimi
yerçekimi alanı
yerçekimsel
yerel
yerel alan ağı
yerel hükümet
yerel market
yerel mutfak
yerel olarak
Yerel topluluk
yerel yönetim
yerelleştirme
yerelleştirmek
yerellik
yeri doldurulamaz
Yerinde
yerinden oynatmak
yerine
yerine geçmek
yerine getirilmemiş
yerine getirilmiştir
yerine getirme
yerine getirmek
yerini almak
yerlebir edilmiş
yerleşik
yerleşik hale gelmek
yerleşik uygulama
yerleşim
yerleşim bölgesi
yerleşke
yerleşme
yerleşmek
yerleşmiş
yerleştirme
yerleştirmek
yerli
yerli halk
Yerli nüfus
yerliler
yermek
yersiz
yeşil
yeşil biber
yeşil çay
yeşil gözler
yeşil gözlü
yeşil ışık
yeşil sinek
yeşilbaş
yeşilimsi
yeşillik
yeşim
yetenek
yetenekli
yeteneksiz
yeteneksizlik
yeteri kadar
yeterince
yeterince açıksözlü
yeterince iyi
Yeterince paran var mı?
yeterli
yeterli değil
yeterli kanıt
yeterli param yok
yeterli zamanım yok
yeterlik
yeterlilik
Yeterlilik göstermek
yetersiz
yetersiz beslenme
yetersiz beslenmiş
yetersiz tedarik
yetersizlik
yeti
yetim
yetimhane
yetişkin
yetişkinlik
yetiştirici
yetiştirme
yetiştirmek
yetki
yetki vermek
yetkilendirmek
yetkili
Yetkin
yetkisiz
yetmiş
Yidiş
yiğit
yiğitlik
yine de
yineleme
yinelemek
yinelenen
yirmi
yirmi yaşında
yirmibir
yirmili yaşların başı
yirmilik diş
yirminci
yirminci yıldönümü
yivli
yiyecek
yiyecek götürmek
yiyen
yiyip bitirmek
yığılma
yığın
yığmak
yıkama
yıkamak
yıkanmak
yıkayıcı
yıkıcı